-->

20 Kasım 2009



Almanya'da patlak veren şike skandalı en çok Türkiye'yi etkileyecek gibi. 29 maçın manipüle edildiği iddası, zaten güvensizlik ortamının had safada olduğu ülkemizde bu güvensizligin körüklenmesine yol açacak gibi görünüyor. Daha kesinlik kazanmamış olmasına rağmen milli futbolcuların da bu işe karıştığına yönelik yapılan haberler ve Fenerbahçe camiasıyla ilgili gazetelerin internet sitelerinde yazılanlara bakarsak bu durum, fırsat düşkünü spor basınının son zamanlarda buldugu en güzel malzemesi olacak gibi. Olayın açıklanışının üstünden daha bir gün geçmeden, Fenerbahçe'ye yapılan suçlamanın gazete satışlarını arttırmaktan başka hiçbir amacı olmadığı apaçık ortada. Bu tarz haberlerle, her fırsatta televizyonlarda ve gazetelerinde en ufak olaylar karşısında gazeteceliğin arkasına sığınıp, ben her şeyi söylerim, benim işim bu mantığıyla davranan ve bu iddaaları desteksiz ortaya atan kişilerin dürüstlügünden ve tarafsızlığından şüphe ederim. Zaten istisnalar dışında ülkemizde tarafsız spor basını diye bir kavramın olmadığını hepimiz biliyoruz. Her takımın fanatik yazarlarının bulunduğu ve gerçekleri yansıtmayan manipülatif habercilik anlayışının hakim olduğu, garip bir sisteme sahip olan spor basınından da bu şike skandalıyla ilgili gerçekleri yansıtıp olayların çözümüne katkı sağlamak yerine olayları manipüle edip daha fazla nasıl gazete satarımın peşine düşmesi beklenirdi. Öyle de oldu zaten. Belli ki kritik bir süreç yaşanacak. Bu süreçte spor basını, acaba olayın çözülmesine yardımcı mı olacak yoksa olayların içinde olduğu kesinlik kazanmadan diger takımlara da şikeci muamelesi mi yapacak? Umarım ilki olur.

0 yorum:

 
Meşale Kokusu