-->

4 Kasım 2009



Murat Yorulmaz, Boluspor Çocuk Tribünü'nün fikir babası ve amigosu. Daha doğrusu o genç neferlerin ağabeyi. Aynı zamanda 1965 Boluspor Taraftarlar Derneği'nin kurucu üyesi ve yöneticilerinden. Geçen hafta kendisinden sitem dolu bir mail aldım. Bir yılı aşkın süredir emek emek büyüttükleri projeleriyle tribüne kazandırdıkları çocuklar, daha önceden yazdığım sebebi malum protestolardan maalesef nasiplerini almışlar. Neden mi? Her hafta maçlara gelmelerini sağlayan, onlara kendilerine ait bir tribün açan, hediyeler veren başkan Necip Çarıkcı'ya, büyük başkan el salla dedikleri için. Çarıkcı'ya bu şekilde seslenmelerinin hemen ardından, stadın geri kalanı tarafından sert bir protestoya maruz kalmışlar. Tahmin edersiniz ki, çocuklar neye uğradıklarını şaşırmışlar. Onlar sizin yönetimle olan problemlerinizi, bilet sıkıntınızı falan anlamaz ki. Bu kadar mı gözünüz döndü ki, sizin protestonuza hiçbir yararı veya zararı olamayacak ufacık çocukları yuhalıyorsunuz? İleride İstanbul takımlarını tutmak yerine, sizin gibi o tribünlerde yerini alacak çocukları böyle yıldırmaya, heveslerini kırmaya gerek var mı? Aslında ben ne kadar konuşsam boş. Murat Yorulmaz gönderdiği maile konuyla ilgili basın açıklamasını da eklemiş. Ben yaşananları ondan daha iyi anlatamayacağım için sözü kendisine bırakıyorum. Bu mücadelenin peşini hiçbir zaman bırakmaması ve başarılarının devamı dileğiyle...

Kendi sahamızda geçen sene başlatmış olduğumuz 1965 BOLUSPOR ÇOCUK TRİBÜNÜ 21 maçtır staddaki yerlerini almaktadır. Çocuk tribünlerinin stadlarımızda oluşturulması için TFF tarafından da karalar alınmış fakat kulüpler tarafından dikkate alınmamış, sadece bazı kulüpler tarafından göstermelik olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftalarında basit bir uygulama ile geçiştirmişlerdir. 21 hafta önce ilk maçta aldığım bu sorumluluğu gururla devam ettirdim. Stadımızdaki bu tribünün ilk görüntüsünü aşağıda bulabilirsiniz. Son görüntüsünü de aşağıda bulabilirsiniz. Çocuklarımızın bu 21 haftalık süreçte nereden nereye geldiklerini görmeniz açısından çok önemlidir. Boluspor taraftar profilini genişletmek, canlandırmak ve sevdirmek için çok büyük bir emek harcadım. Bu konu için konuşmalarıma ve davranışlarıma dikkat ederek hatta değiştirerek çocukların önünde bir örnek olduğumu hiç unutmadım. Onların sadece amigosu değil ağabeyleri oldum. Onların isteklerine mümkün olduğunca cevap verdim. Boluspor sevgisi taşıyıp cebinde parası olmadığı halde gelen çocuklarımızın paralarını vererek maça aldık.(Para veren çocuklarımıza haksızlık olmasın diye.) Karnı acıkana simit, susayana su alarak hatta ailelerini telefon ile arayarak sahip çıktım. Onlara kötü söz ve hareketleri öğretmedim bilenlere de kesinlikle yaptırmadım. Bu tür davranış ve hareketlere ısrar edenleri de dışarı çıkarttırdım. Benim için sizin çocuklarınız o kadar değerli ki kendi çocuğumla bile tribünde ilgilenmeyi unuttum. Ben yazıyorum anlatıyorum ama bu adam sallıyor diyorsanız sadece araştırın ve diyorum ki buraya gelen çocukların ailelerine sorun. Emniyetimizin değerli çocuk şubesi çalışanlarımıza sorun veya kapalıda 21 hafta boyunca konuşmalarımı dinleyenlere sorun. Ben açık söyleyeyim evladıma taraftarlık anlamında bir şeyler verecek olan bir kişiyi takip ederim. 21 hafta boyunca aldığım olumlu eleştirilerin haricinde iki sefer tepki yazısı okudum. Biri çocukları çok bağırttırıyorsun dedi. Diğeri buraya tahsilli birini getirin dedi. Bu iş tahsilde değil kişinin karşısındakine verdiğindedir. Çocuklarınız az bağırıyoruz diye bana kızıyorlar. Belli ki eksik bilgiye sahipler. Bana eleştiri yapan hiç kimse benimle konuşmadı. Yani bana yardımcı olmadı. Bu konuyu biraz daha genişleteyim Bu yazıyı okuyan herkese soruyorum 1965 BOLUSPOR ÇOCUK TRİBÜNÜ için yani çocuklarımız için siz veya sen ne yaptın. (Maddi Manevi) Kırmızı dediğinde beyaz dedin mi. Parasız kapıda bekleyen 1 çocuğu da sen içeri aldın mı? (1 TL) Bu tribüne giren çocuklardan parası olanlar simit ayran yerken diğerlerinin canının istediği aklına geldi mi? Buraya gelen yeğeninin , kardeşinin veya oğlunun boynuna bir atkı takıp onun Boluspor taraftarı olmasına bir katkıda mı bulundun? Şu ana kadar çocuklarımıza 400 adet bere, 25 adet futbol topu, 2500 adet kitap ve 300 adet atkı dağıtımı yaptık. Özellikle çocuklarımızın kitap okumalarını sağlamak amacıyla kitap okuyarak bu kitabı tribüne getiren çocuklarımıza hediyeler verdik. İlk hafta 3 çocuk kitap okuyarak gelirken bu sayıyı 500 kişiye çıkarttık. Türkiye’de maça gidip elinde kitap ile gelen kaç çocuk tanıyorsunuz. Ben hepsini tanıyorum. Ben bu çocukların her hafta yüzlerini boyayarak maçtan önce maça hazırlanmayı, parası olmayanın eline parayı verip biletini kendi almasını sağlayarak bu stada biletsiz girilmeyeceğini, üzerinde İzzet Baysal resmi bulunan balonlar dağıtarak saygıyı, Türk bayrağı dağıtarak Türk olmanın gururunu, tek ses tek yürek olmayı ve yanındaki arkadaşına saygıyı, defalarca kitap dağıtarak okumaları için teşvik ederek cahilliğin kötü okumanın doğru olduğunu anlatmaya çalıştım. Yaren ne demektir, anlamı nedir bunu öğrettim. Ben sadece tezahürat yaptırmadım. Zaten tezahüratların çoğunda kötü söz bulunması bu konuda da sıkıntı yaratmış ve bu yüzden yeni tezahüratlar yazmama neden olmuştur. Onlar için taraftar olmak çok önemli olduğundan AND içme töreni yapıp taraftarlık sertifikası verdik. Bu andı aslında sadece çocukların değil bence bütün tribünlerin okuması lazım.


Sizlere bir kere daha şunu söylemek istiyorum. Çocuklarımız Türkiye'de tek olma özelliğine sahiptir. Bu tribünün yaptığı tezahüratlar, sosyal aktiviteler ve renkli görüntüler beğenilmekte, maç gözlemcileri tarafından teşekkür edilmektedir. Her kesimden gelen teşekkür ve destekler bu tribünün devamı için bana moral vermekteydi. Sadece reklam için yapanlar ve bu uygulamayı devam ettiremeyenleri gördükçe bizlerin yaptığı çalışmanın ne kadar önemli olduğunun farkındaydık. Bu tribünün hiç kimsenin etkisi altında kalmadan tamamen bağımsız olarak hareket ettiğini, tahriklere kapılmadığını, olayların içerisine girmediğini ve bunun için mücadele edip koşturduğumu anlayamayan ve 21 haftada fark edemeyenlerin dağıtılan kitaplara teşekkür etmek için Boluspor kulübünün başkanının çocuk tribününe sadece el sallamasını kendi kafalarına göre yorumlamışlardır. Beni yargılayanları çok ağır eleştirenleri ve çocukların önünde tartışmama neden olanları kınıyorum. Bu tartışmaların dışarıda da devam etmesi beni çok üzmüştür. Murat Yorulmaz olarak 21 haftadır yanınızda çocuklarla ilgileniyorum. Eğer ben tek bir kötü söz söyletseydim utanır ağzımı açmadan çeker giderdim. Ama bu çocuklar verilen kitaplar, rozetler ve atkılar için Boluspor kulüp başkanının el sallamasında alınan tepkiye anlam veremediler çünkü bizim gittiğimiz yol ile sizlerinkinin farklı olduğunu düşünüyorum. Artık bu konuyu çocuklarınıza sizler evde anlatırsınız. Ben çocuklarınıza gururla kitap dağıtırken dışarıda olan olaylardan alınan kararlardan hiçbir bilgim yoktur. Zaten bana da sorulmamıştır. Çocuklarını bu tür olayların içerisinde görmek isteyenler varsa bu tribüne göndermesinler.


Gaziantep maçında ve sonrasında yaşadığım olaylardan dolayı sadece bilgi eksikliğinden kaynaklanan, 21 haftalık emeğin, sevgiyle yapılan bir işin nasıl bir anda tersine döndüğünü gördüm.


DEMEK Kİ YAPTIKLARIMIZI YA ANLATAMADIK YA DA ANLAYAMADILAR.


MURAT YORULMAZ

0 yorum:

 
Meşale Kokusu