-->

14 Aralık 2009



Geçen seneki  play off hüsranından beri deplasmanlara ara vermiştim. Ankara'da kapanan sezonu açmak yine Ankara'ya denk geldi. Eskiden, bir kaç güzel anı hatırına, Ankara'yı sevmek için zorlardım kendimi ama artık tamamen koyverdim. Nefret ediyorum bu şehirden. Nesi meşhur sorusunun cevabı, ayazı olan, başka hiçbir özelliği olmayan bir şehir nasıl sevilebilir ki?

Cebeci Stadı'na ilk kez gittim. Tam bir beton yığını. İzmir Atatürk'ün daha ufağı ve daha şekilsizi. Stadın ancak 30'da birini kapatabilen çatı ve üç sıradan oluşan kale arkaları görülmeye değer. Türkiye'nin en çirkin stadları arasına yazdım bile.

Maça gelirsek, beş haftadır mağlup olan, bugüne kadar sadece 12 gol atabilen, küme düşmenin en büyük adaylarından Hacettepe, 1-0 geriye düştüğü maçta tam dört tane salladı Karşıyaka'ya. Trajik...

Dört haftadır üst üste gelen galibiyetlere rağmen, maçların son yarım saatinde takımın sürekli oyundan düşmesi böylesi bir mağlubiyetin habercisiydi aslında.

Bataklık kıvamındaki sahanın da etkisiyle takım bu sefer ancak 30 dakika oyunda kalabildi. 30'dan sonra Hacettepe sanki 3 kişi fazla oynamaya başladı. Nereye baksam pır pır koşan mor formalar görüyordum.

Zemin, güzel bahane oldu ama kimse yemiyor tabii bunları. Takımın neden koşamadığı artık sır değil. Malum Karşıyaka ufak yer. Gece dörtlere kadar, o mekan senin bu mekan benim gezen, ellerinden alkol ve sigara düşmeyen, yakın zamanda Rusça'yı sökecek futbolcuların isimleri kulaktan kulağa dolaşmaya başladı.

Yıllardır Karşıyaka'nın görünmeyen sorunlarından birisidir bu: Anadolu'dan gelen futbolcuların İzmir'de gece hayatına kapılması. Yalnız bu sefer gemi azıya aldılar. Yönetim de basiretsiz olduğundan bir türlü el koyamıyor olaya.

Hazır devre arası gelmişken, futbol oynamaya niyeti olmayanlarla hemen yolların ayırılması lazım. Bu sayede maaş yükünü azaltıp, artık iyice ortaya çıkan sağ ve sol bek ihtiyacı da giderilirse harika olur.

Bu takımın şu haliyle Süper Lig'e falan çıkamayacağı çok açık. Takımın omurgası sağlam ama kimyası bozuk. İlk neşter Reha Kapsal'a vurulmuştu. Doğru bir hamleydi ama yeterli olmadı. İkinci ve futbolculara yönelik bir operasyon daha bekliyoruz.

Eğer devre arasında çok değil, bir iki akıllı hamle yapılırsa bu takım şaha kalkar ama geçen seneki gibi geçiştirilirse, en iyi ihtimalle bir play off daha kaybederiz.

3 yorum:

Ian_Fraiser_Willis dedi ki...

takımı bilmiyorum da biz orda ölüm kalım mücadelesi verdik.

Kemal Mardin dedi ki...

Bak onu da yazacaktım, unutmuşum. İlk defa soğuktan donmamak için bağırdım. Ciddi anlamda hareketsiz duranlar donabilirdi.

Ian_Fraiser_Willis dedi ki...

"yaşamak için tezahürat et" ekolüne öncülük ettik.

 
Meşale Kokusu