-->

8 Aralık 2009

Hafta sonu oynanan Galatasaray - İstanbul B.B. maçının ardından Mustafa Sarp'ın yaptığı saçma açıklamaları ve aşırı kontrolsüz sinirlenmesi sonucu formasını yırtması en çok konuşulan konu oldu. Fanatik Galatasaraylılar bu hareketlerin ve açıklamaların çok doğru olduğunu savunsalar da, bence fanatizmden kör olan gözler yüzünden olaya objektif bakamıyorlar.

İlk olarak Sarp'ın maç sonu gelen golden sonra hakeme yağdırdığı küfürlerden bahsetmek lazım. Sen saha içinde görevini tam yapamıyorsun. Takımın görevini tam yapamıyor. Son dakikada gelen gole engel olamıyorsun. Ondan sonra kalkıyorsun, bunun suçlusu hakem diyorsun ve hakeme yağıyorsun. Hakemde ne yapsın? Bakıyor ki senin arkanda seyirci var. Ondan almışsın cesareti. Ortalık daha fazla karışmasın diye seni atamıyor oyundan. Ama sen yine de hızını alamıyorsun maç sonunda da hakemlere kendinizden utanın falan diyorsun.

Bence sen kendinden utan Mustafa Sarp. Zaten utanıyorum da dedin. Sen de kendini iyi tanımışsın belli ki bunu dediğine göre. Neymiş efendim? Mücadele etmek istiyormuş ama hakemler izin vermiyormuş. İngiltere liginde hakemler buna izin veriyormuş. Burada neden olmuyormuş? Burada neden olmadığını işine gelmediği için anlamıyorsundur. Senin takım arkadaşların ve sen her aldığın darbede yerde kalacaksın, hakemi yanına almaya çalışacaksın (bunu 3 büyük takımın futbolcuları için de söylüyorum), senin lehine verdiği kararların hepsi haklı olacak ama alehine verdiğinde formanı yırtacaksın. Sonra da neden böyle oluyor anlamayacaksın.

İngiltere ligini örnek veriyor bu arkadaş ama işine geldiği gibi tabii. Maçlardan sonra yenilgiyi ya da beraberliği hazmedemeyip de futbolcular hakeme saldırıyor mu İngiltere'de? Ya da çıkıp hakem yüzünden kaybettik gibi bahaneler buluyorlar mı? Yanlış karar verdi diye hakeme küfür yağdırıyorlar mı? Bu soruları kendine sormadan, cevaplarını vermeden, hakem şöyle yaptı böyle yaptı diyerek, hakemi seyircinin önüne atıp kendi ayıbını kapatmaya çalışmak, bizim futbolcularımızı İngiltere ligindekilerden ayıran farkları ama onlar bunları görmezden gelmeye alışmış.

Hakem Hüseyin Göçek, 1-2 önemsiz hatanın dışında GS'nin beraberliğine sebep olacak bir hata da yapmamasına rağmen bunları yaşamak zorunda kalıyor ama biz bu senaryolara alışığız Galatasaray'dan, Fenerbahçe'den, Beşiktaş'tan. Bu takımlar yenilir ya da berabere kalırsa ilk suçlu her zaman hakem olur. Hiç dönüp takımın yaptığı hatalara bakmazlar. Seyirciyi biz karşımıza almayalım, hakeme yıkalım ihaleyi mantığı bu. Mustafa da bu yolun yolcusu olduğunu belli etti.

Kısacası Türkiye'de işinin hakkını vermeyen diğerleri gibi Mustafa Sarp da aynı şeyi yapıp kendisine bakmadan başkasına saldırdı. Bunu yapana kadar çıksın sahaya topunu oynasın. Maçtan sonra kaybetmeyi hazmedip rakip takım oyuncusunun elini sıksın, tebrik etsin. Hakemin elini sıkıp soyunma odasına gitsin. Yalandan, taraftara şirin gözükmek için bu şovlara bulaşmasın. Yoksa onun da sonu diğer şovmenler gibi olur. Seyircisi bir arkasında olur, iki olur, üçüncüde küfürü kendisi yer. Örnek mi? Hasan Şaş...

2 yorum:

Koray Gök dedi ki...

aziz yıldırım'ın federasyona ettiği tehditlerden sonra bu tepki az bile.

stiglitz dedi ki...

Yazımda Aziz Yıldırım ı savunan bir tavır göremedim hatta 3 büyükleride eleştirdim ayırmadım birbirinden.Başkanlar bu tavırları her sene sergiliyor.Geçen sene Adnan Polat,Yıldırım Demirören bu sene Aziz Yıldırım.

 
Meşale Kokusu