-->

10 Aralık 2009



Rıdvan Dilmen, tarafsız yorumculuk tarzı, başarılı bahis tahminleri ve de tabii ki gol olur fenomeniyle kısa sürede her takımın taraftarının beğenisini kazandı. Zamanla futbolumuzun en önemli otoritelerinden biri haline geldi.

Öyle ki, insanlar neredeyse, maçlarda son düdük çaldığı anda Lig TV'yi kapatıp, Rıdvan Dilmen'li %100 Futbol programını açmaya başladı. Bakalım Rıdvan ne deyecek acaba diye sabit bir merak yerleşti.

Ne var ki hoca, son zamanlarda kontrolünü kaybetmeye başladı. İyiden iyiye bir sinir hali yerleşti üzerine. Özellikle Fenerbahçe'nin kaybettiği maçlardan sonra resmen burnundan solumaya, rakipleri hakkında da eskisi gibi tarafsız kalamamaya başladı. Özellikle Rijkaard için söyledikleri çok puan kaybettirdi Rıdvan Dilmen'e.

Son zamanlarda, gerek bloglarda, gerek sözlükte hakkında yazılanlara bakıyorum da, hiç iç açıcı yorumlar yok. O yoğun sempati, nötrleşmeye fırsat bulamadan, antipatiye dönüşmüş. Salı akşamı Beşiktaşlılar kahrolurken canlı yayında yaptığı yersiz espriler ve ciddiyetsiz tavrı da her şeyin üzerine tuz biber ekmiş oldu.

Bana kalırsa, Dilmen'in biraz gözlerden uzaklaşma vakti geldi. Anlıyorum, teknik direktörlük yerine böyle stressiz bir şekilde kat kat fazlasını kazanmak daha tercih edilesi bir seçenek ama asıl mesleğine verdiği ara altı seneye çıktı.

Bence hiç de başarısız olmadığı teknik direktörlüğe dönme vakti artık gelmiştir. Maç atmosferinden bu kadar uzak kalmaktan hala sıkılmadı mı acaba? Kemer Country veteran maçlarıyla nereye kadar? 'Şampiyon yap bizi, cehennemde yak bizi' tezahüratlarını özlemedin mi hoca?

0 yorum:

 
Meşale Kokusu