-->

27 Ocak 2010



Haftanın en karlı takımı Bucaspor oldu. Karabük ve Konyaspor'un puan kaybettiği haftada, 1-0 geriye düşmelerine rağmen Yunus'un 90'da gelen golüyle 2. sıraya yerleştiler. Bu, üst üste 5. galibiyetleri oldu. Açıkçası şaşırmamak mümkün değil. 1. Lig'deki ilk sezonlarında zayıf kadrolarıyla şu konuma gelmeleri büyük sürpriz. Önlerinde beş maçlık zorlu bir fikstür var. Bu periyotta toplayacakları puanlar rotalarını çizecek. 50 puanlık playoff barajını yakalamaları garanti gibi ama daha fazlasının hala mümkün olmadığını düşünüyorum.


Haftanın diğer karlı takımları ise Karşıyaka ve Adanaspor oldu. Geçen hafta birbirleriyle berabere kalan iki ekip de üç puana ulaşarak kayıpları telafi ettiler. Karşıyaka çalışılmış bir duran top organizasyonuyla öne geçip tam manasıyla üstüne yattı. Buzlu bir zeminde oynanan maçta Samsunspor çok sayıda pozisyondan faydalanamadı. Özellikle 2. yarı Mutlu oyundan çıkınca hakimiyet tamamen Samsunspor'a geçti. Maç yayını olayını hala çözemeyen D Spor sağolsun, ofsayt olup olmadığını anlayamadığımız iki tane de verilmeyen golleri var. Bu arada Sezer Sezgin'e bir parantez açmak lazım. Karşıyaka'ya Beşiktaş'tan kiralık geldiğinde, geleceğin milli takım sol beki gözüyle bakılıyordu. Bu sezonun ilk yarısını Siirtspor'da geçirdikten sonra şimdi de küme düşme hattındaki Samsunspor'da yedek olmuş. Kendine bakmamakta ısrar eden futbolcular için ibret verici bir örnek.


Adana'da ise gol düellosu yaşandı. 2-0 öne geçtikten sonra, Mersin İdmanyurdu'nun gollerine engel olamayan Adanaspor, galibiyete İzzet'in attığı şans golüyle uzandı. Böylece Çukurova derbisinin iki maçında da gülen taraf Adanaspor oldu. Yaşı dolayısıyla şüpheyle bakılan yeni transfer Mohamed Ali'nin golle buluşması olumlu bir gelişme. Ancak orta sahadaki eksiklik hala giderilemedi. Transfer dönemi sona ermeden defansif yönü kuvvetli bir orta saha almaları gerekiyor ama şu an için bildiğim kadarıyla bu konuda ciddi bir girişimleri bulunmuyor.


Lider Karabük'ün maçı ise pirinç tarlası gibi bir sahada oynandı. Su birikintileri arasında topu yerinden kımıldatmak bile meseleydi. Bir gol atanın kazanacağı cinsten bir maçtı ama gol sesi çıkmadı. Futbol adına yazılabilecek hemen hemen hiçbir şeyin olmadığı böylesi bir maçtan alınan birer puan iki takım için de kayıptan ziyade kazanç oldu.


İlk yarının ortalarına doğru kime sorsanız, Konyaspor bu işi bitirdi, kesin çıkacaklar derdi. Ancak son altı haftada müthiş bir düşüşe geçerek sadece iki galibiyet aldılar ve bu hafta da devre arasında önemli transferler yapan Erciyesspor karşısında aldıkları beraberlikle kendilerini uzun zaman sonra ilk ikinin dışında buldular. Gol yollarında çok sıkıntı çekiyorlar ama bu, Eser'e bel bağlamanın normal bir sonucu. Devre arasında transfer yapamayan takımlardan biriler ve güçlenen rakipleri karşısında bu düşüşün devam etmesi olası.


Paraşütsüz düşüşe geçen takımlardan birisi de Altay. Son üç maçta alınan puan sadece bir. Devre arasında Okan Koç ve Levent Kartop'u kaybederken, transfer yasağı yüzünden takviye yapamadılar. Orduspor karşısında girilen pozisyonların çokluğu umut verse de, deplasmanda on kişi kalan rakip karşısında beraberliği ancak 88. dakikada yakalayabilmeleri düşündürücü. Beraberlik golünü, devre arasında profesyonel yapılan 16 yaşındaki Okay'ın atması ise geçmişte yetiştirdiği oyuncularla adından çok söz ettiren ama son zamanlarda bu konuda biraz gerileyen Altay için sevindirici bir gelişme.

1 yorum:

Ms dedi ki...

buca neyin peşinde ki ?

 
Meşale Kokusu