-->

4 Ocak 2010



İşte böyle zamanlarda anlıyoruz üç büyük mü var, beş büyük mü var? Ya da büyük müyük yok da herkes küçük hesapların peşinde mi?

Şu Semih'in çektiğini kimse çekmedi. Tesbihe merakı olsa, memlekette oltu taşı kalmazdı. Kim bilir Saraçoğlu'nda kaç koltuk eskitti; kaç farklı kulübe gördü? Lüle lüle saçları vardı, yedekti. Keli çıktı hala yedek.

Ara sıra içerlendi tabii ama hiç isyan bayrağını çekmedi. Her zaman görev verilmesini bekledi. Hatta gol kralı bile oldu. Peki karşılığında ne kazandı Semih? Onun yürekten Fenerli olduğunu anlatan, Genç Fenerli Semih lakabından başka hiçbir şey.

Ama öküz öldü ortaklık bozuldu. Semih ilk kez, son derece haklı bir şekilde isyan etti ve ona bugüne kadar bu formayı çok görenler, lakabını da çok görmeye başladı. Genç Fenerli Semih oldu hain Semih. Neymiş, Semih para kazandırmadan kulüpten ayrılacakmış.

Yahu bu adam 10 senedir gıkını çıkarmadan, gönülden hizmetini vermedi mi bu külübe? Her türlü haksızlığa rağmen çıkıp gollerini atmadı mı? Acayip acayip adamlara milyonlar saçılırken, onların yarısından da az para alıp, iki katı iş yapmadı mı? Hala ne kazandırsın ki bu külübe?

Hani 20 yaşında oyuncu olur da, daha iki sezon oynamıştır. Aman aman bir katkısı olmamıştır takıma. Bari para kazandırsın dersin. Bazıları farkında değil galiba ama 27 yaşına geldi Semih. Bugün Raul, Real Madrid'den ayrılsa, onun da mı para kazandırması lazım?

Algıda problem var sanırsam. Semih'i hala genç zannetme paranoyasından oluyor bunlar. Daha bu yaşında, para kazandırmadan nereye bakalım değil mi? Bazı insanların bu kadar sık akıl tutulmasına uğramalarına hayret ediyorum.

Diyeceğim odur ki, Semih'in bugüne kadar Fenerbahçe'ye kattıklarını, hizmetini göz ardı edip, hala sırtından para kazanma umuduyla onu hain ilan edenler, gerçek hainlerdir. Gerisi laf-ü güzaftır.

0 yorum:

 
Meşale Kokusu