-->

20 Ocak 2010



Marsel İlhan ve Fernando Gonzalez arasında oynanan Avustralya Açık 2. tur mücadelesi, Türk tenisinin en büyük başarısı olan bir Grand Slam'de yalnızca tek bir tur atlamanın neden 2009 senesinde gerçekleştiğini anlamamız için ders niteliğindeydi.

Avustralya'da bulunan Türkler'in futbol takımı formalarıyla tribünlerde yaptıkları tezahüratlar, maça geliş amaçlarının ne olduğu hakkında çok net fikirler verdi. Şilililer'in de bizimkilerden aşağı kalır yanı yoktu. Hatta maçın bitişiyle sis bile yaktılar ama işin üçlü çekme boyutuna gelmesi anlatılmaz yaşanır cinsindendi.

Maçı izlediğim internet sitesinin chat odası ise en görülmeye değer olandı. 'Gösteremedi Türk'ün gücünü' tarzı yorumlar, Şilililer'e edilen küfürler kelimeleri kifayetsiz kıldı. Zor... Bu kafayla çok zor!

Bir not da Eurosport için. Tarafsızlık iyi, hoş şeydir ama bu kadar da değil. Marsel'i tuttuğu için özür dilemek, üstüne onun maçı esnasında başka maçı yayınlarken bile, Marsel'in maçından sık sık haber verdiği, o an pek az Türk izleyicinin umurunda olan diğer maça yeterince ağırlık veremediği için mahcup olmak en hafif tabirle saçmaydı. Yapmayın, etmeyin...

0 yorum:

 
Meşale Kokusu