-->

8 Şubat 2010


Şu Altay maçlarından önceki stres, kalp olsun, damar olsun, her türlü hastalığa sebep olabilir. Kadrolara bakıyorsun, form durumuna bakıyorsun, biz bu maçı alırız diyorsun ama bir türlü emin olamıyorsun. Altay bu, ballıdır, gelirler atarlar bir tane demekten kendini alamıyorsun.

Bugün de maçı aynı bu duygularla izlemeye başladım ama 10. dakikadan itibaren şüphelerim bertaraf oldu. Belli ki Karşıyaka'nın bugün Altay'a puan vermeye hiç niyeti yoktu. İzmir derbilerinin hiçbirinde Altay'ın ev sahibi avantajına sahip olamayacağını unutup forveti ikileyen, Karşıyaka'nın oyunu kendi yarı sahasında kabul edeceğini uman Fuat Yaman, bu taktik hatayla orta sahayı daha baştan Karşıyaka'ya teslim etti.

Maçın başından sonuna kadar Karşıyaka hücuma çıkarken hiç zorlanmadı. Bir kere bile yan top yapma ihtiyacı duymadan, bomboş Altay orta sahasını her istediğinde geçiverdi. Üstüne Erçağ da sağ kanadı çökertince, ortadan zaten gelemeyen Altay'ın baskıya cevap vermek için tek şansı kaldı. Tiago'yla Karşıyaka'nın daha defansif olan sol kanadını kullanmak. Oradan yaptıkları her denemede de duvara çarpmışa döndüler. Yani kağıt üstünde sahaya daha ofansif bir kadroyla çıkan Altay, hücumda hiçbir şey üretemeyen, atak üstüne atak yiyen bir görünüme büründü. İlk yarıyı Kılıçarslan sayesinde gol yemeden atlattılar ama oyun kurgusunda değişiklik yapmazlarsa çok geçmeden gol yiyecekleri belliydi.

Fuat Yaman, ikinci yarıya da kumarına devam ederek başladı. Aslında 55'te gelen Okan'ın golünden bir dakika önce Şehmuz'un altıpastan vuruşunu Ramazan müthiş bir refleksle çıkaramasa kumar tutuyordu ama amatör yayıncılığın bayrak taşıyıcısı D Spor daha bu pozisyonun tekrarını gösterirken, Okan müthiş bir aşırtma golüyle Kılıçarslan'ı avlayıverdi.

Golden sonra klasik Karşıyaka sendromu baş gösterdi ve takım geriye yaslandı ama 70'e kadar süren bu afallama sürecinde anlaşıldı ki Altay'ın bugün gol atmaya hali yoktu. 70'ten sonra takım tekrar kendine gelip saldırmaya başladı ve beş dakika sonrasında Köksal'ın ayağından bir harika gol daha geldi. Bu dakikadan sonra çöken Altay yavaş yavaş sahadan silinirken, oyunun hakimiyeti tamamen Karşıyaka'ya geçti. Farka koşulacak pozisyonlar yakalandı ama biraz şanssızlık, biraz da beceriksizlik yüzünden skor değişmedi.

Altay bugün kazansaydı gerçekten sürpriz olurdu ama Fuat Yaman'ın, Karşıyaka'nın işini bu kadar kolaylaştıracağını beklemezdim. Belli ki takımına güveniyor ama bunun oyuna müdahale etmesini engellememesi gerekirdi. Kariyerinin en kötü oyunlarından birini oynayan Burak Çalık'a 67. dakikaya kadar tahammül etmesi. 16'lık Okay'ı maçı çevirsin diye kurtlar sofrasına atması fahiş hatalardı. Ümit Turmuş'un skor avantajının da verdiği rahatlıkla, ayağında top tutacak adamları oyuna almaktan başka hiçbir şey yapmasına gerek kalmadı.

Bu sonuçla ilk yarıdaki maçın rövanşını veren Altay 2. sıradan başladığı yolculuğunda 6. sıraya kadar gerilerken, haftalardır 6. sırada bekleyen Karşıyaka 5. sıraya yükseldi ve ilk iki için tekrardan ümitlendi. Hafta içinde disiplini sağlamak için bazı hamleler atan yönetim bu duruşunu sezon sonuna kadar devam ettirebilirse, başarılı olmamak için sebep yok. Karşıyaka şu an üzerinde bulunan takımların hiçbirinden potansiyel olarak geride değil. Konyaspor maçına kadarki üç kolay maçın ikisi alındığı takdirde, o gece bu sene sesleri yeniden yükselmeye başlar.

1 yorum:

Ian_Fraiser_Willis dedi ki...

sercanın altay tribününe bilet alması büyük şans

 
Meşale Kokusu