-->

4 Mart 2010


Önceki yüzyılların en önemli ulaşım aracı olan trenler, şimdilerde ise gelişmiş ülkeler haricinde nostalji unsuru olmaktan öteye gidemeyen bir durumda. Demiryolu taşımacılığı, ekonomik olarak kanıtlanmış üstünlüğü olmasa bile sadece geçmişteki toplumsal faydası hatırına ahde vefa gösterilmesi gereken bir ulaşım çeşidi aslında. Lokomotifler, artık peşlerine takılan vagonlarda sadece insan, yük ve her ulaşım aracının yaptığı gibi umut taşımaya yarasa da eski günlerde daha farklı konukları da olurmuş. Örneğin futbol...

Demiryollarının, futbol üzerinde, ilk oynanmaya başladığı zamanlardan beri incelenmeye değer bir etkisi var. Günümüzde kulüp isimleriyle sınırlı kalan bir etki olsa da, 19. yüzyılın sonlarında, daha yeni yeni yayılırken, futbol en önemli desteği demiryollarından görmüş. Dünyanın birçok noktasına futbolun ulaşmasını sağlayan, oralara çalışmak için giden Britanyalı demiryolu işçileri. Örneğin güzel oyunun en güzel oynandığı yer olan Brezilya'yı futbolla tanıştıran ve bu yüzden Brezilya futbolunun babası sayılan Charles William Miller, İskoç bir demiryolu işçisinin oğludur.

Demiryollarının futbola yegane katkısı, tanıtım olmadı tabii. Günümüzde artan seçenekler sayesinde oldukça kolaylaşan ulaşım eskiden önemli bir sorundu. Bu sebeple futbolun ilk yıllarında izleyici sayıları günümüzdeki kadar yüksek değildi. Dünyanın en eski futbol organizasyonu olan İngiltere Federasyon Kupası'nın (FA Cup) 1872'de oynanan ilk finalini yalnızca 2000 kişinin izlemiş olmasını bunun en çarpıcı örneği olarak gösterebiliriz. Futbolun beşiği İngiltere'de zamanın yegane, dolayısıyla da en önemli futbol organizasyonuna katılımın bu kadar düşük kalmasının sebebinin ilgisizlik olması mümkün değil tabii ki. Demiryollarının günümüzdeki kadar yaygın olmaması, o zamanlar ulaşım maliyetlerinin aşırı yükselmesine sebep oluyordu. Öyle ki bazı takımlar, deplasman masraflarını karşılayamayacakları için ligden çekilmek zorunda kalıyordu.

Zaman içinde demiryollarına yapılan yatırımlar, dolaylı olarak futbolu da etkiledi. Kulüpler stadyumlarını, sayıları hızla artan demiryolu istasyonlarına yakın yerlerde inşa etmeye başladılar ve bunun sonucunda izleyici sayılarında çok ciddi artışlar yaşandı. 1872'de sadece 2000 kişinin izlediği FA Cup finalini, yıl 1901 olduğunda tam 114000 kişi izledi.

İlerleyen yıllarda, demiryollarının, bizzat kulüpler kurarak futbolun içine daha fazla girmeye başladığını görüyoruz. Özellikle komünizmle yönetilen doğu blok ülkelerinde kurulan birçok lokomotif ön adlı takım görmekteyiz. Bu takımların ülkemizdeki örnekleri ise demirsporlar. 29 haziran 1938'de Beden Terbiyesi Kanunu'na eklenen bir madde, 500'den fazla işçi çalıştıran tüm kuruluşları spora yatırım yapmak zorunda bıraktı. Bu sebeple günümüze kadar 38 tane demirspor kuruldu. Bunlardan en bilineni ve en başarılısı olan Adana Demirspor, 17 yıl Süper Lig'de mücadele etti. Bugün ise 2. Lig'deler ve Ankara Demirspor'la birlikte profesyonel liglerde kalmayı başaran iki demirspordan biri konumundalar.

Futbolun giderek endüstriyelleşmesi ve evrilmesiyle eski misyonlarından uzaklaşmaları sonucu, bu kulüplerin artık demiryollarıyla sadece sembolik bağları kaldı. Tarih içerisinde devletin de desteğiyle futbolun gelişimi için uğraşan demirsporlar, artık eski günleri mumla arıyorlar ve aynı kara dumanları havaya salarak ilerleyen eski lokomotifler gibi birer nostalji unsuruna dönüşmüş haldeler.

3 yorum:

Kieran dedi ki...

artan endüstriyelleşmeyle birlikte demiryolları karayollarına,demirsporlar da futbol aş'lere bıraktı yerini...

demiryollarını işlemesi bakımından çoönemli bir yazı olmuş.teşekkürler.

Ms dedi ki...

bknz: Efsanevi ölüm treni grubu..

Kemal Mardin dedi ki...

@Kieran

Rica ederim. Aslında demirsporların yerini Futbol A.Ş'ler değil de belediyesporlar aldı. Demirsporlar tarihe gömüleceğine tez zamanda onlardan kurtulabilsek şahane olacak da nedense anlamsız bir şekilde ayakta tutuluyorlar.

 
Meşale Kokusu