-->

7 Nisan 2010


Bazı haberleri okumak, bana blog yazma sebebimi hatırlatıyor. Spor basınının istisna isimler haricindeki karaktersiz, haysiyetsiz ve satılık tavırlarıyla yüzleştikçe devam diyorum kendime. Durmak yok, yazmaya devam.

Bugün, sizler için planları ele geçirdik, ajan gibi çalıştık, yakılıp çöpe atılmış kağıdı son anda kurtarıp çok önemli bilgilere ulaştık tarzında sunulan ama aslında masa başında, ya büyük bir hayal gücüyle ya da sinsi Türk teknik direktörler lobisinin ricasıyla yazılan Neeskens gidecek, Türk yardımcı gelecek haberini okuyunca resmen midem kalktı.

Anladılar ki Rijkaard'ın kuyusunu kazmak mümkün değil, güçleri yetmiyor. Kendilerine, görece daha kolay bir hedef seçtiler. Çoban matı tutmadı, hele bir veziri alalım da şaha bakarız taktiğine geçtiler. Yazıklar olsun! Böyleleri için tek dileğim var: Umarım bir gün birileri de böyle haberleri yazarak veya yazdırarak insanların kariyerleriyle ve ekmekleriyle oynayanlara aynılarını yapar. Bunların kendi kendilerine düzelmeye niyeti yok çünkü. İlla ki tokat yemek istiyorlar kendilerine gelebilmek için.

2 yorum:

Atilla Nesipoğlu dedi ki...

Habersiz kaldıklarında bir refleksleri oluşmuş böyle yazıyorlar. Kaostan beslenmek gibi bir hastalıpı var medyamızın. Yazık.

Ama değişecek değiştireceğiz :)

Efe Yılmaz dedi ki...

abi işin başka bir komedisi ise 4 hafta önce neeskens'in yerinde aykut kocaman,rijkaard'ın yerinde daum vardı. azizsilin yapılıyordu. şimdi polatsilin oldu.

 
Meşale Kokusu