-->

14 Nisan 2010

Tam 21 maçtır yenilmiyorlar. Kendi evlerindeki yenilmezlik serileri ise 2009 şubatından beri, yani bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Geçen sezonun ikinci yarısında 31 puan toplayarak ikinci yarının en çok puan toplayan 3. takımı olmuşlardı ama ilk yarı yalnızca 18 puan alabildikleri için play off'un dışında kalmışlardı. 1. Lig'deki ikinci sezonlarında ise işi başından sıkı tuttular ve ligin bitimine dört hafta kala Süper Lig'e çıkmaya hak kazandılar.

Geçen sezonun rüzgarıyla girdikleri sezon öncesi kampında hiç yenilgiye uğramamaları birkaç ay sonra gelecek başarının habercisiydi aslında. Bugün kimsenin dilinden düşmeyen Emenike'nin yancısı Wasswa ile birlikte takıma çok çabuk uyum sağlamaları ve daha hazırlık maçlarından takımın hücumdaki vitesini yükseltmeleri bu süreçte çok önemliydi ve şampiyonlukta kilit rolleri üstleneceklerinin sinyaliydi adeta.

Karabükspor'un bu sezonki 11'ine geçen sezonki kadrodan beş futbolcuyu (Bülent Ataman, Bülent Bal, Şenol Akın, Hakan Söyler, Burak Akdiş) sokması, onları diğer takımlardan ayıran faktörlerden belki de en önemlisiydi. Bilindiği üzere 1. Lig'deki takımlar her sezon sıfırdan 11 kurmaya per meraklıdırlar. Bu isimlerin üzerine yapılan Yasin Avcı, Sertan Vardar ve Ömer Ateş gibi transferler de hep 11'e yönelikti. Yani alalım da bulunsun mantığıyla hareket etmediler. Sadece teknik direktör değişikliği yaşamaları düşündürücüydü ancak gördük ki Yücel İldiz'le kulübün dokusu tam uyuştu.

Sezon başlarken ligdeki takımların genelinin aksine hedefimiz şampiyonluk demediler ve ilk altıyı işaret ettiler. Gerçekten de ilk haftalardaki performansları, sene sonunda kendilerine ancak ilk altıda yer bulabilirmiş intibası verdi. Ne var ki özellikle 10. haftadan sonra inanılmaz bir yükseliş trendine girdiler. 10. ve 15. haftalar arasındaki 6 maçta 24 gol bulmaları o dönemde Türkiye'nin Barcelona'sı olarak anılmalarını sağladı. Ardından gelen haftalarda da performanslarını hiç düşürmemeyi başardılar ve 16. haftada ele geçirdikleri liderliğe sıkı sıkı sarılarak bugüne kadar geldiler. Bu başarıda emeği geçenlerin hepsini canı gönülden tebrik etmek gerekiyor. Sonuna kadar hak ederek müthiş bir işe imza attılar. Onca kaşarlanmış takımın arasından güzel futbol oynayarak, eze eze, daha ikinci sezondan nasıl Süper Lig'e çıkılacağının dersini verdiler.

Şimdi önlerinde çok daha zorlu bir hedef var: Süper Lig'de kalıcı olmak. Şüphesiz çok büyük dezavantajları var. Onların ayrı olduğu dönemde Süper Lig çok değişti ve çok gelişti. Uyum sağlamaları zaman alacaktır. Kadrolarının ne kadar yeterli olduğu veya hangi oyuncuları elde tutabilecekleri en önemli soru işaretleri. Ayrıca 6500 kişi kapasiteli stadlarıyla da tesis olarak ligin en zayıf ekibi olacaklar. Tribün desteğinde ve gelirinde neredeyse bütün takımları geriden takip edecekler. Şu an görünen tek avantajları ise özlem. Çok özledikleri Süper Lig'e şehir olarak sonuna kadar asılacaklardır. Umarım hayal kırıklığı yaşamazlar. Bulunduğu yeri hak etmeyen o kadar takım var ki; yazık olur.

Tebrikler ve başarılar Karabük.

0 yorum:

 
Meşale Kokusu