-->

4 Nisan 2010


Bugünden itibaren 'belirsiz' aralıklarla, yaklaşan 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası'nın nabzını tutacağım. Şampiyonaya bu kadar az kalmışken farkındalığın pek de yeterli seviyede olmadığını düşünüyorum. Kendi çapımda bu boşluğu doldurmaya çalışacağım.

Geçtiğimiz hafta şampiyona için önemli gelişmeler yaşandı. '150 Days To Go' kapsamında, 'Dev Buluşma' kampanyasının lansmanı yapıldı. Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde yapılan basın toplantısında, kampanya için hazırlanan afişler ve reklam filmleri büyük beğeniyle karşılandı. Basın tarafından sadece üç soru sorulması, şampiyonaya bir yıl kala yapılan ve organizasyon komitesinin soru yağmuruna tutulduğu son toplantıdan beri önemli yol kat edildiğinin ve kafalardaki soru işaretlerinin önemli ölçüde yok olduğunun göstergesi gibiydi.

Aynı gün web sitesinin 3. ve son versiyonu da yayına başladı. Önceki versiyona göre görünüş olarak daha şık, içerik açısından da daha doyurucu bir siteyle karşı karşıyayız. İlerleyen günlerde ufak tefek eksikliklerin ve düzeltmelerin de tamamlanmasıyla "oldu bu" kıvamını yakalayacağız gibi görünüyor.

Öte yandan bir de kötü haber aldık. Malum, LeBron James kendi ağzından Türkiye'ye gelmeyebileceğini açıkladı. Haberi daha da kötü hale getiren ise gelmeyecekler listesine kontrat sezonunda olan Dwyane Wade, Chris Bosh ve Amare Stoudemire'ın da eklenme ihtimali. Çünkü bu oyuncuların gelmemeleri değil, gelememeleri söz konusu. Şöyle bir durum var: Sigorta şirketleri bir kontrata sahip olmayan oyuncuları sigortalamaya yanaşmıyorlar. Bu yüzden Amerika kadrosunun kampa gireceği tarihe (temmuz başı) kadar, bir takımla anlaşma imzalamamış oyuncuların isteseler bile şampiyonaya katılmaları çok zor. Hele ki LeBron James'in gideceği takıma karar vermeden önce o takımın diğer transferlerini bekleyeceğini düşünürsek gerçekten Türkiye'ye gelme ihtimali en düşük olan o. Kısacası, içinde benim de bulunduğum, LeBron'u dört gözle bekleyenler güruhunun çok da umutlanmaması gerekiyor.

0 yorum:

 
Meşale Kokusu