
23 Mayıs 2009

22 Mayıs 2009

Peki Arjantinli önümüzdeki sezon nerede top koşturacak? Şu an için en ciddi adaylar Tottenham ve Liverpool. Gerçi Liverpool'un astronomik bir rakam teklif ettiği ve Tottenham'ın hevesinin kırıldığı konuşuluyor. Tevez'in de Liverpool'da gönlü olduğu artık sır değil. Ancak borç batağındaki Liverpool'un istikrar konusunda soru işaretleri olan bir oyuncuya transfer bütçesinin tamamına yakınını yatırmak zorunda kalacağı bir teklif yapması da çok mantıklı gelmiyor. Ayrıca Liverpool'da da Manchester'dakinden daha fazla forma şansı bulabileceği de muamma.
Bana göre, ilerleyen günlerde bu transfer için bir cephe daha açılabilir. Messi ve Ronaldo'dan üst üste tokat yiyen Florentino Perez'in bu yaz salça olacağı yıldızlar arasına İngiltere'de kalmak konusunda ısrarcı olmasına rağmen bir anda Tevez de girebilir. Zira Kaka Milan'da şampiyonluk yaşayamamaktan şişmediyse, Real Madrid'e o taraftan da çok güzel haberler gelmeyecek gibi.
Şimdilik Şampiyonlar Ligi Finali geçene kadar bu işin akibeti belli olmayacak gibi. Önümüzdeki haftasonuna doğru yavaş yavaş Tevez'in rotası belli olacaktır. Bakalım söylendiği kadar flaş bir transfer olacak mı?
21 Mayıs 2009
Futbol sektörünün finansal anlamdaki büyüklügünün, futbol tutkunlarının izlemek istedigi en önemli anları engelleyebilecegi aklımıza gelir miydi? Halbuki sektörün futbolun en güzel yanlarını daha çok ortaya çıkarıp ilgiyi arttırması beklenmez miydi? Ülkemizde yaşayacağımız futbolla ilgili en büyük ikinci organizasyondu UEFA 2009 finali. Unutulmaz Şampiyonlar Ligi finalinden sonra UEFA kupası adında düzenlenen son kupanın da ülkemizde olması önemli ve güzel bir detaydı hepimiz için. Organizasyon, iyi başlayıp gayet de iyi devam etti. Ta ki finalin klasikleşmiş kupa sevinci, endüstriyel futbolun kurbanı olana kadar. Maçın sonunu heyecanla bekleyen ve kupa sevincini televizyondan canlı izlemek isteyenler, bitmek bilmeyen reklamlar yüzünden töreni banttan izlemek zorunda bırakıldılar. Reklamın televizyon sektörüne getirisi tartışılmaz bir gerçek. Fakat geçen sene de buna benzer bir olayla karşı karşıya kalmadı mı bu seyirci? Aslında UEFA 2008 finalinin reytingi yüksek bir program yüzünden banttan verildigini düşünürsek bu senenin de böyle olması şaşırtmamalı bizleri. Seneye hangi sürpriz bekliyor acaba bizleri? Maçın devre arasında bir talk show mu yoksa!
20 Mayıs 2009
Başkan Ramon Calderon'un seçim skandalı sonucu istifasanın ardından, başarısız transferler yüzünden sıkça eleştirilen Real Madrid sportif direktörü Predrag Mijatovic'in de onunla birlikte kulüpten ayrılması bekleniyordu. Ocak'tan beri beklenen ayrılık sonunda gerçekleşti. Real Madrid ve Yugoslavya milli takımının unutulmaz oyuncularından olan Mijatovic, 14 Haziran'daki yeni seçimler öncesi ayrılmasının doğru karar olacağını belirtirken, üç yılda iki lig ve bir İspanya Süper Kupası kazandıklarını ve bunun başarılı bir sonuç olduğunu söyledi. Şahsen iki lig şampiyonluğuna rağmen, Real Madrid'in Şampiyonlar Ligi'nde Lyon kıvamına gelmesinin en büyük sorumlusu olduğu için Madrid'lilerin, kendisinin dönemini bir an önce unutulmak istenen karanlık bir, üç sene olarak gördüğünü düşünüyorum.

19 Mayıs 2009
2000 - 2006 yılları arasında Real Madrid'de başkanlık görevini yaparken Galacticos efsanesini kuran Florentino Perez, başkanlığa yeniden aday. Vaatleri arasında Barcelona'nın bir numaralı yıldızı Lionel Messi'yi Madrid kadrosuna katmak da var. Ne var ki Messi bunun bir vaatten öteye gidemeyeceğini açıkça belirtiyor. İkinci bir Figo vakasının gerçekleşmeyeceğini belirten Messi, "Perez beni ararsa, kendisiyle tabii ki konuşurum. Ancak arayacağını hiç zannetmiyorum. Çünkü, benim Barcelona'da kalmak konusunda ne kadar kararlı olduğumu biliyor. Ben çocukluğumdan beri buradayım. Bana herşeyi Barcelona verdi. Planlarım arasında ayrılmak yok." dedi.
Rafael Benitez ile Sir Alex Ferguson arasındaki söz düellosu bitmek bilmiyor. Son olarak Benitez kazanılan şampiyonluk için Ferguson'u tebrik edip etmeyeceği yönündeki sorulara, "Manchester kulübünü tebrik ederim. Onlar iyi bir takım ve büyük bir başarı elde ettiler. Normalde nazik olup, rakip teknik direktöre saygı göstermeniz gerekir. Ancak sezon boyunca hoşumuza gitmeyen şeyler gördük. Bu yüzden söyleyeceklerim bu kadar." diye cevap vererek, Ferguson'u tebrik etmeyeceğini belirtti.
18 Mayıs 2009
Bank Asya'dan Süper Lig'e yükselen son takım Kasımpaşa oldu. Böylelikle, eğer bu yıl İstanbul B.B. ligden düşmezse, önümüzdeki yıl Süper Lig'de "5" İstanbul takımı olacak. Bu takımların üçü malum zaten hep buradalardı. Ancak geriye kalan iki tanesini kah vatandaşın vergileriyle, kah otoparklar hibe ederek buralara taşımak kime ne fayda sağlıyor? Türk futboluna katkısı nedir? Turkcell Süper Lig gibi dünya markası yapılmaya çalışılan bir organizasyonda toplam taraftar sayısı 1000 etmeyen iki kulübü zorla, inatla barındırmanın manası nedir? Futbol, bir gün seçim malzemesi olmaktan kurtulacak mıdır? Bu soruların bir gün mantık sahibi değil de makam sahibi kişilerin aklına gelmesi dileğiyle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)