-->

19 Haziran 2009

Hep destek, tam destek...

18 Haziran 2009

Şu günlerde oynanan FIFA Konfederasyon Kupası potansiyel bir tehlikeyi gözler önüne serdi; vuvuzela. Genellikle 1 metre uzunluğunda olan bu borazanımsı aletin çıkardığı ses arı sesini andırıyor. Güney Afrikalılar şu sıralar çıldırmış bir vaziyettte, sanki kendilerinden nefret ettirmek için yapıyorlarmışçasına Konfederasyon Kupası'nın bütün maçlarında, başlangıçtan son düdüğe kadar durmadan sürüler halinde bu aleti öttürüyorlar. Ortaya öyle bir ses çıkıyor ki, Dünya Sağlık Örgütü'nü arayıp arı istilasına karşı önlem almaları için uyarasınız geliyor.

2010 Dünya Kupası sırasında da bu aletin kullanımı devam ederse önümüzde iki seçenek olacak. Ya maçları izlemeyeceğiz ya da deli çıkmayı göze alacağız. Neyse ki yayıncı kuruluşlar durumun vehametinin farkına varmışlar. Vuvuzelaların önümüzdeki seneki maçlarda yasaklanması için girişimler başlamış. FIFA şu anda konuyu görüşüyor. Akıl fikir sahibi insanlar olarak, gereken kararı alacaklarına inanıyorum. Yoksa bu vuvuzelayla bu kupa gerçekten bitmez.

Beko Basketbol Ligi 2008/2009 sezonu şampiyonu dün akşam belli oldu. Final serisini, Fenerbahçe Ülker'i 4-2 ile geçen Efes Pilsen kazandı ve kupaya uzandı. Genel olarak baktığımızda seri boyunca oyun kalitesi ve mücadele üst seviyedeydi. Efes Pilsen'in kendi sahasında oynadığı iki maçı kaybetmesine rağmen ayağa kalkması da hikayesi olan bir seri izlememizi sağladı.

Ne yazık ki içimden oynanan basketbol hakkında daha fazla yazmak gelmiyor. Zira 5. ve 6. maçların sonlarında yaşananlar utanılacak görüntüler ortaya çıkardı. 5. maçın sonunda başta Rasim Başak olmak üzere Fenerbahçe Ülker'li oyuncuların sorumsuz davranışları, 6. maçtaki tribünleri patlamaya hazır bomba kıvamına getirmiş. Fenerbahçe Ülker'in kaybetmesiyle de kaçınılmaz son gerçekleşti ve o bomba patladı. Abdi İpekçi savaş alanına döndü. Böylesine görüntüleri ülkemizde tabii ki ilk defa görmüyoruz. O yüzden şok olduğumu, gözlerime inanamadığımı falan söyleyemem. Ancak anlayamadığım nokta direkt olarak Efes Pilsen'li basketbolcuların hedef alınması. Hakemleri, federasyonu hatta rakip takım taraftarlarını bile hedef alsan, bu bir isyan veya tepki olarak yorumlanabilir ama sen gidip de rakip takımın oyuncularına, koçuna saldırırsan bunun adı yenilgiyi hazmedememektir. Bence herhangi bir açıklaması da yoktur.

Uzatmanın manası yok. Olan oldu. Muhtemelen büyük cezalar gelecektir. Sahaya girerek kendi egosunu tatmin ederken kulübüne nasıl bir zarar vereceğini düşünmeyenler, umarım cezalar açıklandıktan sonra biraz da olsa utanırlar.

14 Haziran 2009

Bank Asya 1. Lig Kulüpler Birliği, önümüzdeki sezon futbolculara verilecek tavan ücreti 250000TL olarak belirledi. Yıllardır değmeyecek futbolculara trilyonlara varan ücretler ödeyen; hatta çoğu zaman ödeyemeyen kulüpler kendilerini büyük bir yükün altından kurtarmış oldular. Mevcut şartlarda gelirleri, giderlerine oranla çok düşük seviyelerde olan kulüpler, şahısların veya belediyelerin desteği olmadan yaşayamaz hale geldiler. Öyle ki, Bank Asya kulüpleri adeta birer belediye takımına dönüştü. Buna rağmen yıllar boyunca harcanan paralara rağmen başarıya ulaşamayıp, Süper Lig pastasından payını alamayanların bazılarının borçları 30 trilyona kadar ulaştı. Gelirlerin minimum seviyede olduğu bir lig için inanılmaz büyüklükte bir rakam...

Umarım verdikleri bu sözün arkasında durabilirler. Zira menajerler şu an çıldırmış durumdadırlar diye tahmin ediyorum. Büyük olasılıkla kulüplerin aklını çelmeye çalışacaklardır. Eğer kulüp yöneticileri iradeli davranabilirlerse, köklü bir değişimin ilk adımını atmış olacaklar. Böylelikle Süper Lig'e yükselip ilk senesinde tepetaklak düşen takımları da daha az göreceğimizi düşünüyorum. Dediğim gibi bence tarihi bir karar alındı. Umarım uygulayabilirler...

 
Meşale Kokusu