Samsunspor'da İşler Yoluna Girmiyor

Yaşadığı maddi sıkıntı sebebiyle üzerindeki transfer yasağını bir türlü kaldıramayan Samsunpor, yarın başlayacağı Gerede kampını iptal ederek, sezon başlayana kadar tesislerde çalışma kararı aldı. İptal kararının İddaa gelirlerinin düşmesi sebebiyle alındığı açıklandı. Böylece geçtiğimiz günlerde İddaa'nın aldığı, kulüplere daha az kaynak aktarımı kararının ilk sonuçlarını da görmeye başladık. İddaa düşük oranlarla bahisçileri kazıklaması yetmiyormuş gibi, artık kulüpleri de gözüne kestirmiş gibi duruyor. Yeni karar sonucu artık hazırlık maçları için kulüplere yalnızca 400TL veriliyor. Öte yandan başta Altay olmak üzere vergi borçlarını, İddaa gelirlerine temlik koydurarak taksitle ödeyen kulüplerin de yakın zamanda maddi sıkıntı yaşaması bekleniyor.

Sir Bobby Robson

Karşıyaka Forvetine Kavuştu

Geçen sezon oynayan forvetlerinin tümüyle yollarını ayırıp forvet hattını sıfırdan kuran Karşıyaka, Lüleburgazspor'un genç forveti Erçağ Evirgen ve Çaykur Rizespor'un tecrübeli ismi Okan Öztürk'ü transfer etmişti. Daha ziyade kadroyu geniş tutmak için yapılan bu transferlerden sonra camiayı memnun edecek iki forvet daha almak için kolları sıvayan yönetim, uzun süren arayışlardan sonra, bugün Emrah Bozkurt ile anlaştı. Emrah'ın 330.000 TL alacağı bildirildi. Diyarbakırspor'dan alınan 29 yaşındaki golcü futbolcu yarın Davraz kampına katılıp takımla çalışmalara başlayacak.

Karşıyaka'nın kadrosuna katmak istediği diğer isimlerden Bruno'nun Danimarka ligine transfer olmasıyla, gündemine Galatasaraylı Özgürcan'ı alan yeşil kırmızılı ekip, genç oyuncunun Süper Lig ısrarı ve yüksek maliyeti sebebiyle bu transferden de vazgeçmek zorunda kalmıştı. Böylece Karşıyaka, geçen sezonun gol krallığında ilk iki sırayı alan Bruno ve Özgürcan'un transferi gerçekleşmeyince, 16 golle 3. sırayı alan Emrah Bozkurt'u renklerine bağladı. Karşıyaka'nın bir de yabancı golcü alarak, forvet transferini bitirmesi bekleniyor.

Yok Artık Daha Neler - Elano!

Galatasaray, bu sene hem teknik direktör, hem de futbolcu transferinde yıktı, ezdi, geçti, sildi, süpürdü resmen. Yalnız bu seferki çok ağır, küfür gibi oldu. Elano Blumer, Galatasaray'da. Elano hakkında ne yazsam beyhude. Bilen biliyor; bilmeyende bu sezon öğrenecektir. Kafanızı şişirmeyeceğim, ama bu transferin gerçekleşmesini sağlayan insandan bahsetmeden geçmek olmaz. Haldun Üstünel gerçekten çok büyük adammış. Hakan Bilal Kutlualp'ten bile fenaymış. Çaktırmadan, hissettirmeden, alıp alıp getiriyor. Galatasaraylılar yeni sezonda bir beste de Üstünel'e yapmalı bence.

Hazırlık Maçları 29/07/2009

Bugün Kızılcahamam'da iki hazırlık maçı vardı. Saat 15:00'de oynanan maçlarda, Orduspor Konyaspor'u, Mersin İdmanyurdu da Giresunspor'u 2-0'lık skorlarla geçti.

Sirene Davraz Kupası'nı da 5 puanla şampiyon biteren Orduspor, Patalya Kupası kapsamında oynadığı ilk maçta 17. dakikada Soner'le öne geçerken, 2. gol son dakikada Vargas'la penaltıdan geldi. Bu sonuçla Konyaspor, kupayı 1 galibiyet ve 3 mağlubiyetle tamamlamış oldu.

As kadrosu izinli olan Giresunspor'un PAF takımdan ve denemeye aldığı oyuncularla çıktığı Cornerspor Kupası maçında ise, Mersin İdmanyurdu 20. dakikada Tunç ve 23. dakikada Aytekin'in attığı gollerle rahat bir galibiyet elde etti. Yerlileri ile sonuca giden Mersin İdmanyurdu'nda Brezilyalılar'ının performansı beklenenin altında kaldı.

Efsane Geri Dönüyor

Michael Jordan'dan sonra tüm zamanların en sevdiğim sporcusudur Michael Schumacher. Onun yarıştığı günlerde hemen her yarışı izlerdim. Monaco GP'si kutsal günlerimdendi. Rekabet falan hiç umrumda değildi o zamanlar. Başa baş geçen yarışları hiç sevmezdim. Schumi'nin son sıralardakilere 2-3 tur bindirip 1 dakika farkla lider bitirdiği yarışlar favorimdi. Bu yüzden sırf Schumi'nin yarış kazanmasını zorlaştırmak için kurallar alınmasını nefretle izledim. O bıraktığında ise zaten artık abuk sabuk kuralların getirildiği bir organizasyon haline gelen F1 benim için bitmişti. 10 yıl kadar süren F1 tutkum bıçak gibi kesilmişti. Schumi'den sonra hiçbir yarışı baştan sona, hatta 10-15 turdan fazla izlemedim.

Bugün ise benim için tarif edemeyeceğim kadar mutlu bir gün. Michael Schumacher, yaptığı kaza sonucunda sezonu kapatan Massa'nın yerine Ferrari'ye geri dönüyor. Artık paslanmış olabilir, gidip sonuncu falan da olabilir ama hiç önemli değil. Onu tekrar kırmızılar içinde görmek bile yeterli. Mutlaka en büyük olduğunu hatırlatan anlar da yaşatacaktır bize. Nasıl Michael Jordan'ın ikinci dönüşünde, Ron Artest'e yaptığı bloğu veya All-Star maçında attığı fade away basketi görmek yettiyse, Schumi'nin de akıl dolu bir geçişini görmek bile yeterli benim için.

Artık sabırsızlık had safhada. Schumacher'in 23 Ağustos'taki Avrupa Grand Prix'inde yarışabileceği söyleniyor. Umarım yetişir. Zira bu haberden sonra daha fazla beklemeye dayanamaz bu bünye.

Önemli Olan Yarışmaktı

Oyuncusundan, teknik direktörüne, malzemecisinden, taraftarına, masöründen, başkanına, ilk defa Şampiyonlar Ligi arenasına çıkan Sivasspor, üzerinden kamyon geçmiş gibi oldu. Kolay bir maç değildi Sivasspor için, ancak bu durum rakipten ötürü değildi. Dün Sivasspor'un karşısında Avrupa'nın biraz gediklisi hangi takım olsa, sonuç buna benzer olurdu. Tecrübe unsurunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Sivasspor kafilesinin maçtan önceki süreci nasıl yaşadığını az çok tahmin edebiliyorum. Uçakta, kampta ve hatta maç öncesinde dizlerinin titrememiş olmasına imkan yok. Ne de olsa devler ligine girebilmek için oynayacaklardı.

Yalnız büyük ayıp ediliyor Sivasspor'a. Maçtan sonra bir tek arkalarına teneke bağlanmadığı kaldı. Üç büyükler diye tabir edilen takımların bundan on sene öncesinde, hatta bazen günümüzde Şampiyonlar Ligi'nde nasıl da küçüldüklerini de gördü bu gözler. Bu işler zamanla olur. Öyle ilk hezimette Sivas'ı tefe koymak, çok da karakterli bir duruş olmuyor maalesef. Neyse geldi geçti ve olan oldu, bence önemli olan yarışmaktı. Averaja -5, tecrübeye ise +1 yazıldı. Gerisi fasa fiso.

Not: Yasin Çakmak'la değil Şampiyonlar Ligi, annemizin liginde bile bir şey olması mümkün değil.

Kartepe Kupası 1 Bitti - Şampiyon Altay

18 Temmuz'dan bu yana süren Kartepe Kupası 1'de maçlar tamamlandı. Ligin favorilerinden Altay 7 puanla kupaya uzanırken, Erciyesspor'un seri mağlubiyetlerinin devamı dikkat çekti. Adanaspor ve Kartalspor için ise bir şeyler söylemek için henüz erken gibi.

Toplu Sonuçlar

• Altay 2-1 Erciyesspor


• Kartalspor 1-0 Erciyesspor


• Adanaspor 2-2 Altay


• Adanaspor 1-4 Kartalspor


• Altay 3-0 Kartalspor


• Adanaspor 3-2 Erciyesspor

Puan Durumu

1. Altay 7


2. Kartalspor 6


3. Adanaspor 4


4. Erciyesspor 0

Fabiano Monteiro de Oliveira, Giresunspor'da

Giresunspor, forvet hattını 6 Mart 1987, Brezilya doğumlu Fabiano Monteiro de Oliveira ile takviye etti. Giresunspor Transfer Komitesi'nden Turgay Demircan oyuncuyla ilgili, "Fabiano çok güçlü ve süratli bir futbolcu. Fabiano'dan üst düzey verim alacağımıza inanıyoruz. Çok iyi bir transfer yaptığımızı ve böylelikle çok alternatifli ve kaliteli bir forvet hattı oluşturduğumuzu düşünüyorum." açıklamasında bulundu. Peki Fabiano gerçekten de bu kadar iyi bir transfer mi?

Açıkçası, Fabiano Monteiro de Oliveira'nın kariyeri tam bir soru işareti. Profesyonelliğe adım attığı Flamengo kulübünde 4'ü PAF takımla toplam 8 gol atmış. Bu gollere hazırlık maçlarında attıkları da dahil. Geçtiğimiz iki sezonu ise Portekiz'de 3 farklı takımda kiralık olarak geçirirken sadece 2 kez fileleri havalandırabilmiş. Yani 4 yıllık kariyeri boyunca PAF takım ve hazırlık maçları dahil 49 maça çıkıp sadece 10 gol atabilmiş.

Oyuncu halen Flamengo takımının oyuncusu ve Giresunspor'da da kiralık olarak oynayacak. Maalesef bu transfer, sadece yabancı hakkını kullanmak için kasetlerden, menajer gazlamasıyla yapılmış gibi duruyor. Giresunlular'a bu transfer hakkında temkinli olmalarını öneririm.

Geçen Haftadan Dikkat Çekenler, Kısa Kısa...

Geçen haftayı İstanbul'dan 900km uzakta, kafaya, vücuda ve ruha ayar çekerek geçirdim. İnternete, televizyona ve hatta gazeteye pek az el sürdüğüm, güzel günlerdi. İlk defa gittiğim ve bugüne kadar pas geçtiğim için kendimden şüpheye düştüğüm Kaş'ta geçen huzur dolu günlerden sonra, İstanbul'un keşmekeşine geri dönmüş bulunuyorum. Bakalım, ben yokken neler olmuş?

* Nihayet dualarımız kabul olmuş ve yılın takası gerçekleşmiş. Ibrahimovic'i sonunda Barcelona formasıyla izleyebileceğiz. Konuyla ilgili çok yazdım ve yazıldı; uzatmayacağım. Tek söyleyeceğim, o kadroyu sahada görmek için inanılmaz sabırsızlanıyorum.

* Galatasaray, Tobol'la yaptığı hazırlık maçını kazanmış. Maçtan sonra dondurmacıdan öğrendiğim maç skoru hakkında yazılabilecek tek şey, ters bir sonuç çıkmamasının sevindirici olduğu. Bir sonraki turda başarılar.

* Bank Asya'nın en önemli şampiyonluk adaylarından, transferin hızlı takımı Boluspor, Süper Lig'in 3 sene üst üste şampiyonluk adayı Fenerbahçe'den "5" yemiş. Görünen o ki, iki lig arasındaki kalite farkı gerçekten tüyler ürpertici. Championship'in Turkcell Süper Lig'den daha değerli bir lig olduğunu düşünürsek şaşırmalı mıyız acaba?

* Darius Vassell transferinde imzalar atılmış. Ankaragücü'ne helal olsun. İngilizler istedikleri kadar makara yapsın. Böyle isimli futbolcuların, orta kalite takımlarımızda da oynaması ligin kalitesi için çok önemli. Umarım beklentileri de karşılar ve tadından yenmeyen bir transfer olur.

* Son olarak, Galatasaray morarmış. Olmamış diyor; geçiyorum.

Yazıyı da nacizane bir tavsiyeyle bitirmek istiyorum. Henüz bu yaz için tatil defterini kapatmamışlar ve hiç gitmemişler için Kaş'ı şiddetle tavsiye ediyorum. Nur Otel ve Beach özellikle tercih edilmeli. Otelinde kalmadım ama Beach'ini gördükten sonra, oteline de rahatlıkla kefil olabilirim. Kesinlikle Kaş'taki en ciddi ve samimi işletme.