-->

11 Eylül 2009


4-GİRESUNSPOR Kulübünün, 06.09.2009 tarihinde oynanan GİRESUNSPOR - KARŞIYAKA Bank Asya 1.Lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 1 RESMİ MÜSABAKAYI KENDİ SAHASINDA SEYİRCİSİZ OYNAMA CEZASI ile cezalandırılmasına,

5-KARŞIYAKA SPOR Kulübünün, 06.09.2009 tarihinde oynanan GİRESUNSPOR - KARŞIYAKA Bank Asya 1.Lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 5.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,

Geçtiğimiz hafta oynanan Giresunspor - Karşıyaka maçında yaşananlara istinaden PFDK'nın aldığı kararlar bu şekilde. Olayları kısaca hatırlayalım. Karşıyaka'nın 93. dakikada kazandığı penaltının ardından, Giresunspor taraftarlarından onlarca kişi sahaya girmiş, hakeme ve futbolculara saldırmaya çalışmış ve yaklaşık 15 dakika oyunun durmasına sebep olmuştu. Yani olayın ne Emre'ye sarılan Rambo olayıyla, ne de kaleye girip, gol olmayan çalışan Diyarbakırsporlu'yla alakası yok. Münferit bir olay hiç değil. Aksine, maçın normal seyrini engellemeyi amaçlayan, hakemin ve futbolcuların sağlığını tehlikeye sokan toplu bir eylem. Bütün bu yaşananlara karşın verilen ceza hafif, hatta komik olmuş bana göre. Öte yandan, bu olayda gerçekten hiçbir etkisi veya eylemi olmayan Karşıyaka tarafına ise nasıl olsa yapmışlardır bir şeyler mantığıyla 5000 TL ceza kesilmiş. Görünen o ki PFDK üyeleri, kararlarını yine gerçeklere göre değil de hislerine göre vermişler ve Süper Lig'de senelerdir takımı olmayan İzmir'i yine kollamışlar.

10 Eylül 2009


Karşıyaka ve Altay taraftarları, ortak tepkiyle durumu çok güzel özetlemişler. Bir şey ekleme gereği duymuyorum. Tepki göstermek isteyenler için iletişim yolları:

D-Smart Genel Müdürü Meriç Bebitoğlu: bebitome@yahoo.com
D-Smart Şikayet Hattı: http://www.dsmart.com.tr/userinfo.aspx
D-Smart Çağrı Merkezi: 0 212 478 03 03

Bravo Fatih Terim. Yine hırslarının kurbanı oldun. Yine kimseyi dinlemedin; ders almadın, ders verdin. Bir takımın potansiyelinin nasıl harcanabileceğinin dersini verdin. Saha kenarındaki şovlarından da bizi mahrum bırakmadın ya, takımını sahada yalnız bıraksan ne olur ki? Bravo.

Bravo spor basını. Bosna'yı büyüttünüz de büyüttünüz. Ne Dzeko'su kaldı ne Misimovic'i. Hepsini birer Kaka, Ibrahimovic yaptınız. Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın 5 atacağı takımı gözümüzde büyüttünüz de büyüttünüz. Kendi kendimizi baskı altına alma görevini yine başarıyla gerçekleştirdiniz. Bravo.

Son bir bravo da futbolculara tabii ki. Hepinize tek tek bravo bu akşam oynadığınız kişiliksiz ve korkak oyun için. Madem bu kadar isteksizdiniz, hiçbir çaba sarfetmeyecektiniz. Neden bunca insana umut verdiniz? Şu zor günlerde, insanlarımızın birazcık da olsa yüzlerini güldürecektiniz. Yapmadınız. Yapamadınız değil yapmadınız. En büyük bravo da size.

9 Eylül 2009


Kıyım sezonu açılmıştır. Hayırlı uğurlu olsun. Sezona yalandan şampiyonluk hedefiyle başlayan takımlardan Giresunspor 3 maçta 1 puan alabilince, teknik direktör Yüksel Yeşilova kapının önüne konuldu. Böylelikle ilk kafa koptu. Geri kalan 17'sinden kaçı sezon sonuna kadar dayanabilecek göreceğiz. Ne olursa olsun, bir teknik direktörün görevine 3. haftadan son vermek bence çok yanlış bir karar. Hazır Spalletti boşta. Onu getireceğiz deseler tamam diyeceğim de gidip Levent Eriş'le görüşmüşler. O da olmaz demiş. Bakalım kimi getirecekler?


1) Bucaspor
Ligin yeni ekibi, kendilerinin bile sezon öncesinde hayal edemeyeceği bir noktada. 3 maçta atılan 9 gol ve alınan 9 puan. Şimdiye kadar nispeten kolay rakiplerle oynadıklarını ve böyle devam etmelerinin hayal olduğunu düşünsem de, kolay lokma olmadıklarını kanıtladılar. Mehmet Batdal sayesinde gol yollarında kolay kolay sıkıntı çekmeyeceklerdir, ancak orta saha ve defansın kapasitesi hedeflerle paralel değil gibi. Prim ödemeleri başta olmak üzere bazı maddi sıkıntılar da yaşıyorlar. Maddi yardım çağrıları sürekli olarak cevapsız kalıyor. Bir şekilde kaynak bulmaları lazım. Malum benzini olmayan arabayı yürütemezsiniz.

2) Çaykur Rizespor
Ligin sayılı ciddi şampiyonluk adaylarından olan Rizespor, yeni stadıyla başladığı sezonda beklendiği gibi hemen üst sıralardaki yerini aldı. Riberio, Özgürcan, Çağrı Yarkın ve Kenan Özer gibi isimlerle göz kamaştıran forvet hatları, Hacettepe karşısındaki ilk maçta bekleneni veremese de, Boluspor ve Adanaspor maçlarıyla kendilerini buldular. Orta saha ve defanslarında da kaliteleriyle bu ligi rahatlıkla kaldırabilecek isimler bulunuyor. Şimdilik tek zayıf halkaları kaleci Yavuz gibi görünüyor. Son iki maçta olduğu gibi yediklerinden fazlasını atmalarını gerektirecek çok maç oynayabilirler. Bunu başardıkça moralleri katlanacaktır, ancak ters bir kaç sonuç üst üste geldiğinde de paniğe kapılmamaları şart. Bunu sağlarlarsa ilk ikiye rahat girerler.

3) Konyaspor
Konyaspor 3 zayıf ekiple karşılaştığı ilk 3 haftayı, baskılı fakat kısır geçirdi. Son Çanakkale maçında 50 dakikayı 10 kişi oynamalarına rağmen oyuna hakim olan taraf olmaları umut verici, ancak gol yollarında sezon boyunca sıkıntı yaşayacakları hissediliyor. Ayrıca psikolojik faktörlerin de onların karşısında olduğunu düşünüyorum. Süper Lig'de tam altı sezonu hiçbir hedefleri olmadan geçirmişlerdi. Şimdi birden bire şampiyonluk hedefi koymak camiayı şüphesiz baskı altına alacaktır. Malum alışkanlıklar kolay terk edilmiyor. Fikstür avantajıyla 7 puanı ceplerine koydular, ancak ilerleyen haftalarda aynı performansı göstereceklerinden şüpheliyim.

4) Karşıyaka
Sezon öncesinde baktığımızda bütün şartlar Karşıyaka'nın aleyhineydi. Finalde kaybetmenin moral bozukluğu, tamamen yenilenen kadro ve 5 maçlık seyircisiz oynama cezası bir araya gelince ortaya oldukça karamsar bir tablo çıkıyordu. Öte yandan uzun süre sonra yakalanan teknik direktör istikrarı ve alternatifli kadro ise ışık veren unsurlardı. Adanaspor'la oynanan ilk maçta negatif etkenler ağır basarken, Samsunspor ve Giresunspor maçlarında daha derli toplu bir görünüm vardı. Geçen sezon tek sorun yaşadıkları pozisyon olan forvette Okan Öztürk ve Emrah Bozkurt oldukça umut veriyor. Genç kaleci Necati'nin de gösterdiği performansla, beklenmedik şekilde formayı kapması sezonun sürpriz kazançlarından. Teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu olan orta sahanın kurgusu, uyum sürecinin aşılmasıyla oturduğunda, bu kadronun ilk iki adayı olmaması için bir sebep göremiyorum.

5) Adanaspor
Kaplanlar sezona Karşıyaka ve Mersin İdmanyurdu karşısında, çok da iyi oynamadan elde ettikleri galibiyetlerle başladılar. Bir süredir yaşadıkları maddi ve idari sıkıntılar bu sayede biraz göz ardı edildi, ancak bu hafta Rizespor karşısında evlerinde oynadıkları maçta tam 3 kez öne geçmelerine rağmen, sahadan mağlup ayrılınca gerginlikler yeniden su yüzüne çıkmaya başladı. İki kaptan İlyas ve Tolga başta olmak üzere, uzun süredir sakatlıklar sebebiyle takımını yalnız bırakan Emrah Bedir'e büyük tepki var. Taraftarlarla başkan arasında yaşanan gerginlik de cabası. Açıkçası bütün bunların yanlış hedef koymaktan kaynaklandığını düşünüyorum. Geçen sezon play-off'u kaçıran bir ekip, çok da önemli transferler yapmadan hedefini bu sefer play-off'a girmek değil de direkt şampiyonluk olarak belirleyip, kendi sahasında gerçekten şampiyonluk adayı olan bir takıma yenilince ortalık bir anda böyle karışıyor işte. Adanaspor'un elinde fena bir kadro yok. Eğer sabırlı olup, her hafta galip gelmenin imkansız olduğunun farkına varırlarsa, ilk altı içinde kendilerine yer bulurlar.

6) Altay
Her zaman ligde üst sıralarda görmeye alıştığımız Altay, bu sezon da ilk 3 hafta sonunda 6. sırada, ancak bu sene bariz bir şekilde tat vermiyorlar. Merter'den sonra orta saha bir türlü kendini toparlayamadı. Oyuna hakim olma ve pozisyon bulma konusunda büyük sıkıntı çekiyorlar. İlk hafta, İzmir'e 14 kişiyle gelen, yedek kalecisini orta saha olarak oyuna sokmak zorunda kalarak bizlere kaleci oyuncu kavramını hatırlatan Kartalspor'a karşı bir gol dahi bulamamaları tehlikenin habercisiydi aslında. 2. hafta Orduspor'u deplasmanda Tiago'nun kişisel becerileriyle mağlup edince biraz nefes aldılar ama bu hafta iç sahada Karabükspor karşısında vasat bir futbolun sonucunda alınan beraberlik, bir şeylerin yanlış yapıldığının göstergesi. Altay'ın bu sezon da yine bir şekilde ilk altı mücadelesinin içinde olacağına eminim ama ilk iki için ne kadrolarının ne de oynadıkları oyunun yeterli olmadığını düşünüyorum.

 
Meşale Kokusu