
Serdar Bilgili'yi binbir çabayla kulüpten soğutup, başlarına Yıldırım Demirören belasını bulaştıran Beşiktaş camiasının neden bu duruma geldiğini anlatmaya gerek yok. Son altı senede yapılan el birliğiyle Beşiktaş'ı içten bitirme operasyonuna hepimiz şahit olduk. Bu şampiyonluk belki silkinip kendilerine gelmelerini sağlar diye düşünmüştüm ama görüyorum ki yine aynı tas aynı hamam. Mehmet Topuz transferinde yaşananlar ibret verici. Beşiktaş bu transferdeki en büyük koz olan oyuncu iradesini elinde bulundururken, süreci yine iyi yönetemedi ve Beşiktaş'tan başka hiçbir takımda oynanam diyen Mehmet Topuz Fenerbahçe'yle anlaşma noktasına geldi. Peki böylesine acı bir tokat yiyen Yıldırım Demirören'in hamlesi ne oldu? Nihat Kahveci'yi transfer etmek üzere girişimlere başlamak. Artık müzmin sakat kıvamına gelen, son dört sezonun sadece birinde tatmin eden, buna rağmen bu süreçte öyle bir yeteneği olmamasına rağmen kornerden, taca kadar herhangi bir duran top pozisyonunu kimseye bırakmayacak kadar büyük bir ego geliştiren Nihat Kahveci. Tebrik ediyorum. Çok iyi düşünmüşler. Sadece göz boyamak, gümdem değiştirmek için harcanak milyonlarca Euro daha...
Biliyorum bu konu açılınca çok bozuluyorlar ama artık Beşiktaş camiasının ciddi bir iç hesaplaşma yapması şart oldu. Eski büyüklüklerinin, eski ağırlıklarının esamesi okunmamaya başladı. Büyüklüğün, kupa sayısıyla ölçülmediğini anlamaları lazım. Üst üste 10 yıl da şampiyon olsan, böylesi zaafiyetler yaşadıktan sonra nasıl büyük olabilirsin ki?