-->

14 Ocak 2010



Eğer Haldun Üstünel balığa çıkmayı seviyorsa, eminim ki favori yöntemi de çaparidir. Tek hedef için olta atmayı sevmiyor. Sudan her seferinde çok sayıda balık çıkartmak istiyor.

Galatasaraylılar'ın günlerdir süren bekleyişine son veren Lucas Neill transferi de tam bir çapari avı. Denizden geri çıkan oltanın her iğnesi dolu çıktı.

Her şeyden önce Galatasaray, en sıkıntılı bölgesi olan defanstaki eksiğini kapattı ama öyle alelade bir şekilde değil. Herkesin içine sinecek bir şekilde. Belki çoğunluğun beklediği Marquez daha tatmin edici olurdu ama Lucas Neill'in da çok altta kalır bir yanı yok.

Rijkaard'ın kafasındaki planları tam olarak uygulayamamasının en önemli sebebi, elindeki defans oyuncularının teknik yetersizliğiydi. Zira oynanmak istenen total futbolun en önemli şartlarından biri defans oyuncularının ayağa, isabetli oynayabilmesi. Futbolu 25 yaşından sonra öğrenen Servet'in ve hala öğrenme aşamasında olan Gökhan Zan'ın defanstan, isabetli top çıkarmasını beklemek de hayalcilikten öteye gidemiyordu. Bu açıdan mevcut Galatasaray defans kadrosunun belki de toplamından daha teknik olan Neill'ın transferini nokta transfer olarak yorumlamak lazım.

Bu transferin çoğu Galatasaraylı için en anlamlı yanı ise Lucas Neill'ın milliyeti. Stay With Us pankartını gönül rahatlığıyla, uzun bir süre kullanmamak üzere katlayıp bir kenara koyabilirler. Avustralya Milli Takımı'nın kaptanının kadroya dahil edilmesiyle Harry Kewell'ın Galatasaray'dan ayrılma ihtimali de ortadan kalkmış oldu. Yani aslında, bir değil iki transfer yapıldı.

Özetlersek, Galatasaray defansındaki arızayı giderirken, aynı zamanda hücumuna da takviye yapmış oldu. Buna ek olarak hem taraftarın sevgilisi, hem de son dönemin en yararlı futbolcusu olan Kewell'ı kadroda tutmuş oldular. Ara transfer döneminde bundan daha iyisi olamazdı herhalde. Yine, yeni, yeniden bravo Haldun Üstünel. Adamsın!

13 Ocak 2010



Swansea City'nin 2005'te kapatılan stadı, Vetch Field.
Kapattın mı böyle kapatacaksın. Ne giriş var, ne çıkış.

Mancini'nin Vieria hamlesine cevap, Arsene Wenger'den geldi. Bir 35'lik de o kaptı. Çoluk çocukla sahaya çıkıyor eleştirilerine bir nevi cevap vermiş oldu ama biraz abarttı sanki.


Sol Campbell geçtiğimiz sezon sonu Portsmouth'tan ayrıldığında adı Ankaragücü'yle de anılmıştı. Daha sonra ise sürpriz bir şekilde Notts County ile anlaştı. Gelişi kadar gidişi de sürpriz oldu. Campbell bu takımla sadece bir maça çıktı ve daha bavullarını boşaltmadan ayrıldı.

Herhalde artık emekli olur diyorduk ama bir ters köşe daha geldi. Campbell, eski takımı Arsenal'de antrenmanlara başlamıştı ki, dün de rezerv takımla bir maça çıktı ve 45 dakika sahada kaldı. Campbell'ın bu maçta gösterdiği performansın Arsene Wenger'i ikna etmeye yettiği ve anlaşmanın sağlandığı söyleniyor.

Hani büyük konuşmayayım diyorum da, ne alaka şimdi bu transfer demeden edemiyorum. Senelerdir genç oynatacağım ben, benim olayım bu diye, nice şampiyonluklar kaçır. Sonra da git sezon ortasında defansını, 6 aydır top oynamayan bir 35'liğe emanet et. O deli divane olduğun gençler topu atar atar geçerler sağından solundan yalnız. Demedi deme.

12 Ocak 2010



Bir süredir, kalp nakli bekleyen gazeteci Çağatay Çağlar için Karşıyaka ve Göztepe arasında bir dostluk maçı ayarlanmaya çalışılıyor. Göztepe yönetimi maça olumlu bakarken, Karşıyaka cephesi kararsız kalmış durumda.

İZVAK'a göre konuya Karşıyaka'nın Onursal Başkan'ı Selçuk Yaşar da müdahil olmuş ve bu maç için ne gerekiyorsa yapılmasını istemiş.

Şahsen böyle bir maça kesinlikle karşıyım. En büyüğü demek çok iddialı ama Türkiye'nin en vahşi derbisi kesinlikle Karşıyaka - Göztepe maçıdır. Türkiye'de dostluk maçı yapacak en son iki takım bu ikilidir. Maçtan sonraki gün gazetelerde, yakışmadı, bu maçta bile rahat duramadılar tarzı manşetleri görür gibiyim.

İki takım çok uzun süredir karşılaşmadığı için bu derbinin ne anlama geldiğini bir çok kişi unuttu ama hatırlamak için hiç de doğru bir zaman değil. Hafta sonu ligler yeniden başlıyor. İki takım da çok kritik bir döneme giriyor. Özellikle transfer yapamayan Karşıyaka, tüm konsantrasyonunu lige vermek zorunda. Bu maçta yaşanacak en ufak bir olumsuzluğun bile telafisi olmaz.

Karşıyaka - Göztepe maçlarını tabii ki ben de çok özledim ama şu an kesinlikle hiç sırası değil.

 
Meşale Kokusu