-->

30 Mayıs 2010


Bugün Spor İletişim ekibiyle beraber Pazar Ligi All Star organizasyonundaydık. Şut, penaltı ve yetenek yarışmalarıyla başlayan etkinlikler, 1. lig ve 2. lig karmalarının maçıyla devam etti. Günün heyecanla beklenen olayı ise Pazar Ligi Karması ile Ayazma'nın maçıydı. Yazarlar ve sanatçılardan oluşan Ayazma ile ilgili detayları şuradan öğrenebilirsiniz. Bağış Erten'in kaptanlığında, Ender Özkahraman, Gökhan Tümkaya, Can Öz, Cansel Elçin, Harun Tekin, Doğu Yücel, Serkan Öz, Alpay Erdem, Emre Cingöz, Baran Yağmurlu ve bugün kadroda olmayan Hayko Cepkin'den oluşan ekip bir ay kadar önce Almanya'da dünya yazarlarına karşı bizi gururlandıran sonuçlara imza atmıştı ama bugün Pazar Ligi'nin formda oyuncularına karşı en hafif tabiriyle perişan oldular. İlk yarısı 6-1 biten maçta, ikinci yarı biraz toparlanan Ayazma tarihi farkı biraz da olsa engelledi ve sahadan 8-3'lük mağlubiyetle ayrıldı. Kaptanın maçtan sonra yaptığı, "Bu taraftara yazık. Formanın hakkını vermeyen oyuncular var. Büyük revizyona gideceğiz" sözleri büyük yankı uyandıracak gibi. Maçtan önce Bağış Erten'in vekil teknik direktörlük görevinde başarısız olduğunu söyleyen Hayko Cepkin'in topun ağzında olan ilk isim olduğu söyleniyor.

Şaka bir yana çok keyifli bir gündü. Mükemmel organizasyon, Ayazma'nın da katılımıyla çok renkli bir hal aldı. Pazar Ligi de her kesimden destek görmeyi hak eden bir oluşum olduğunu kanıtladı. Zaten elli tane takıma lisanslı spor yapma fırsatı sunmaları bile çok büyük bir olayken bir de ellerindeki kısıtla imkanlarla, yaptıkları işi sürekli taçlandırmaya çalışmaları oldukça takdire şayan. Umarım yeni sezona kadar bilinirlikleri iyice artar ve takım sayısını katlayarak yollarına devam ederler. Tebrikler ve başarılar Pazar Ligi. Geçmiş olsun Ayazma!


Yıkıldım! Bu sefer olur diyordum ama yine olmadı. Torpil ve rüşvet gibi konuların neredeyse okullarda seçmeli ders olarak okutulacağı ülkemiz, ironik bir şekilde masa başındaki bir mücadeleden daha yenik kalktı. Şu lobicilik işinin kursuna mı yazılacağız ne yapacağız bilmiyorum ama artık öğrenmemiz gerekenlerin başında geliyor. UEFA'nın Fransız başkanı, ülkesine "ufak" bir kıyak yaptı ve hayallerimizi en az dört bahar daha erteledi. Bu sefer ciddi ciddi sorun bende değil sende deme hakkımız var. Şenes Erzik bile çileden çıkmışsa bu işte bir iş vardır demekten kendini alıkoyamıyor insan. Yine de şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gereken konular var. En önemlisi de şu ulaşım hikayesi. Bu devirde hala ulaşım problemlerimiz olması, Trabzon gibi bir şehri bu sebeple şampiyonanın dışında bırakmak zorunda kalmamız kabul edilebilir bir durum değil. Öte yandan stadlarımızın çoğu hazır olsaydı ya da en azından mevcut olanlar bu kadar virane olmasaydı önümüzde lobi falan duramazdı bence. Bu yüzden bundan sonra sanki şampiyonayı kazanmış gibi hareket etmemiz lazım. Planlanan yatırımlar yapılsın, eminim ki kapımız çalınır gelin şu şampiyonaları size verelim diye ki o saatten sonra vermeseler de bir şey değişmez. Yaptıklarımız yanımıza kar kalır en azından. Şampiyonanın turizm dışında kazandıracağı her şeyi kendi kendimize hediye etmiş oluruz.

 
Meşale Kokusu