-->

20 Şubat 2010


Bu akşam sergilenen futbol parodisinin özeti yukarıdaki skordur. Televizyonun başına Trabzonspor - İstanbul B.B. maçını izlemek için oturmuştum ama daha ilk saniyelerden anlaşıldı ki Yunus Yıldırım, kendini rol çalma konusundaki uzmanlığını sergilemeye adamıştı. Keşke Guinness yetkililerine haber verilseymiş. Sanırım, bir maçta en çok faul rekoru bu akşam kırılmıştır.

FIFA yeni bir kural getirdi de bizim mi haberimiz yok acaba? Futbolcuların birbirlerine 30cm'den fazla yaklaşması yasaklandı herhalde. Yunus Yıldırım'ın bu akşamki tavırının başka bir açıklaması yok çünkü. Bir insan bir maçı ancak bu kadar oynatmamaya güdümlü yönetibilir. Şiştim! Yunus Yıldırım'ın bu akşam, zırt pırt anlamsızca, hırsla, amaçsızca oyunu durdurup bir de üstüne sürekli ya boşverin be der gibi sakin işareti yapmasından çok ama çok şiştim.

Bir maçta ekrana en çok gelen karakter maçın hakemiyse eğer, orada sıkıntının ağa babası var demektir. Sergen Yalçın tarzı bir sıkıntı da değil. İnsana daral getiren, üstünü başını parçalama, televizyonu kırıp boş boş tavanı izleme isteği getiren cinsten bir sıkıntı. Bir maç sürekli bayrak havada, düdük ağızda yönetilir mi ya? Neyin tedbiri bu? Ya da neyin şovu? Kanıtlamaya çalıştığın şey ne? Otoriten mi?

Bravo! Kanıtladın ama hakem olmadığını kanıtladın; beceriksizliğini, hala kişilik arayışında olduğunu kanıtladın. Basiretsiz futbol katili! Bir ara da böyle bir penaltı çalmama şovun vardı. Sanma ki unuttuk. Bu akşamı da unutmayacağız. Senin bu şovlarına birisi dur diyene kadar da unutturmayacağız.

0 yorum:

 
Meşale Kokusu